12.10.2023

lustural ile kol kola

Daha dibi ve daha ötesi daha zoru varmış

Berna Laçin'in Sınır Ötesi programını izleyip korktuğum günler 

Evde korkulu bir sahne olunca koşturduğum filmler geride kaldı

Ama korku kaygıya dönüştü kalp atışları ile birlikte göğsüme oturdu.

Bakalım göreceğiz neler bekliyor bu hayatta bizi

Depresyondan çıktığımı sanmak ve tutunacak bir dal ararken daha da çok dibe vurmak beklediğim bir şey değildi.Şaşkınım ama kabuldeyim.

Kısmet

30.05.2023

İlk ciddi yazım olarak müşahitlik izlenimlerim/Ciddiyet ya Resullah

Saygı Değer Elo Shity Okuyucuları;

Neredeyse kimsenin okumadığı daha çok bilinçdışı sayıklamalarımı zihnimi kurcalayanları dışavurumcu bir şekilde ortaya attığım bu mecrada ilk defa gözlemlerimi ve 28 Şubat günü yapmış olduğum müşahitlik konusundaki izlenimlerimi paylaşıyor olacağım...

Hazırsanız başlıyorum;

Bir kere seçmen farkındalığının muhafazakar bir ilçe olan Çiftelerde bile artığını söyleyebilirim. Pek çok kişi mürekkep dağılmasın geçersiz oy sayılmasın diye ters katlamıştı ve geçersiz oy sayısı 2 idi... Bunları bir kazanım olarak görüyorum. İlk defa müşahitlik yaptığım için karşılaştırma olasılığım yok diğer seçimlerle ama yine de olumlu bir gelişme olarak aklıma not aldım...

Kendim de dahil olmak üzere seçim ile ilgili her ayrıntıyı takip edebilmek üzere pek çok insanın bağımsız derneklerin eğitimlerine yüz yüze ya da online bir şekilde katıldığını sandık kurulunun da sandık başkanının da müşahitler konusunda bilgili olduklarını müşahitlik meselesinin mevzuata olan hakimiyeti arttırdığını gözlemledim. Bundan sonra her seçim gönüllü müşahitlik yapmak konusunda daha hevesli olacağımı düşünüyorum. Bürokrasinin köhneleşmiş yanlarına can suyu vermek için daha bilinçli seçmenler olmak gerekiyor. Tüm gün boyunca sandık kurulunu yorulmasınlar diye düzenli aralıklarla beslemeye çalıştım mink albeni paketim böreğim tuzlu krakerlerim herkesin bayıldığı tahinli  kuru baklavamsı bir tatlı dağıtımım oldu sandık kurulunda Mehmet Abi yemek yemeye bayılıyordu bir tanesi de çok utangaçtı mahçup olup hemen koşa koşa bakkaldan hoşbeş aldı.Genel olarak kendimi vinç operatörü izleyen Türk Hobisi icracısı gibi hisssettim. 

"herkese yetecek kadar büyük kahve termosum" ile ara ara yeme içme mevzuusunu canlı tuttum çünkü gün boyunca orda birlikte bir şeyler yiyiyor olmak bizi canlı ve samimi tuttu böylelikle mevzuatta geçen bazı ayrıntıları daha net bir şekilde kendilerine iletmemde sakınca olmadı.Samimiyet gerçekten önemli bir nokta idi.

termos demişken turuncu kalemlilere karşı bir termos markası ile ilgili ufak bir sosyal medya paylaşımları silsilesi gördüm..Bu tarzı oldukça ayrıştırıcı buluyorum söz konusu termos markası benim de termos markam ama hiç bir marka belli tarz insanlara özgü olan bir simge olamaz siyasi parti rozeti takmak ile eş değer.Aynı şekilde müşahit olarak tanıştığım bir yerel yönetmenin de bir rozet taktığını gördüm yine bir dernek adı ancak bunun mevzuata uygun olup olmadığından emin olamadım sınıf içine girdiğinde rozet olmadığı için kendisini uyarma gereği duymadım.

Uyarılarımı hep dikkate aldılar ve chek list çok işe yaradı saat saat bir check list yapılmış harika bir kolaylaştırıcı hem onlar için hem müşahitler için...Kim yaptı ise aklına ve eline sağlık el kitabı ya da genelgeden çok akışa bakmaya ihtiyaç duyduğumu söyleyebilirim.

Dezenformasyon olarak yayılan malum partinin sandviç dağııtırsa yemeyin silinen kalem gibi bilgilere artık pek çok kimsenin inanmadığı ve bu bilgileri yaymadığını görmek de olumlu bir gelişme idi.

Onun dışında  sabahın ilk saatlerinde Sandık Başkanı tehtitkar bir tavırda da olsa gözlemlediğiniz bir durumu öncelikle bana iletin siz dilekçe verirseniz ben de devlet memurunu oyalamaktan size dilekçe veririm şeklinde üstü kapalı tehtit etmesine rağmen usulsüz hiç bir iş yapmadı...Küçük çocukların aileleri ile kabine girmemesi gerektiğini söylediğimde o kadar önemli olmadığını söyledi siyaset yetişkinlerin işi olmalıdır 18 yaşından sonra oy kullanacaklarını ve oyun gizli verildiğini görmeleri açısından çocukların içeri girmesini uygun bulmadığımı söyleyince ikna oldu.

Ben çocukların ailelerin zarflarını atmalarını da içeri girmesini de uygun bulmuyorum bir Rehber Öğretmen olarak. Küçük bir ilçe olduğu ve herkes birbirini tanıdığı için gelmeyenler göz ucu ile olsa listeye bakılıp arandı ama bunu ispat edemem aramalara rağmen 365 seçmenden 70 tanesi oy vermeye gelmedi. Yine de büyük bir kayıp seçmenlerin yüzde 20 sinin gelmemesi okul müdürü tarafından milliyetçi ama kendine iki adaydan birine yakın hissetmeyen seçmenin tepkisi olarak yorumlandı...Yoruma açık seçmen kitlesinin daha muhafazakar olduğunu düşünürsek bana mantıksız gelmedi...Sandık görevlileri daha önce gelenlerin gelmediğini gelmeyenlerin geldiğini söyledi ama bunun da genele göre bir bilgi olmadığını düşünüyorum.

Bir daha müşahitlik yaparsam dönüp bakmak ve unutmamak için bu notları seçim gününden bir gün sonra yazma gereği hissetmişimdir.

Peki ilk seçimde de iki seçimde de adayların ismi geçtikçe içimde çalan jingle'larını ancak adhd zihnimin kıvrımlarında gezebilecek bir nöropsikiyatri uzmanı mı açıklayabilir acaba...

Yazının ikinci bölümü pek yakında....


16.05.2023

sedef sebütekin kayıp kız kardeşim olabilir mi

Hüznüme gömüldüm

Yüzünüze güldümAldattım hepinizi
Bilirim de bakmamBu yanlıştan caymam çok zorEsir oldum, esir aldım
Ağlıyorum, ağlıyorumİçimdeki boşluğa bakıp, bakıpAnlıyorum, anlıyorumŞu dünyada hepimiz yalnızız, oh, oh
Dert olmasın diye ben susmuşum yineHerkes de üstüme gelince şaşırmamBen suçlu, ben deli, her zamanki gibiEve gidince ağlarım, şimdi gülme vaktiÇal, hadi çalİçimdeki hüzün benim eserim annemSen çal, hadi çalDans edip unutmam gerek biraz
Yoksa geçmiyorÜzmek istiyorHayat bekliyorHep de kimseye dert olmasın diye
Yoksa geçmiyorÜzmek istiyorHayat bekliyorHep de kimseye dert olmasın diye

4.09.2022

poşetlerin hışırtısı bir sana bir de bana


 *ikilem /kimi kimlere kırdırıyor bak bizim cici kölelik istemimiz

8.08.2022

kime diyorum ne diyorum niye diyorum


En eski yeni şarkım "Sinek Vızıltısı" pek yakında hiç bir yerlerde...

İnsanın en az bir şarkısı olmalı şu hayatta 

Benim çok var

Çoktular ama hiç yoktular

Bir zamanlar popomundoda by the way i dont like John diye bir şarkım bile vardı.

Bilen bilsin bizi bilmeyenler yapacak bir şey yok.

Eskiden bilen bilir lafı anlamlı gibiydi

Şimdi hiç bir şeyin anlamı kalmadı.

Tüm dünyayı tüm dünyanın anlamını benden çaldı sınırlarını koruyamayan hangi egom olduğunu bilemediğim canavar

Süper misin Alter mi İd misin it mi?

Artık hunharca kendini debelenirken bulmaktan vazgeç

Herşeyi bırak diyor içimdeki ses

O bırakma devam et amaan diyen kimse onu bulursam bir çift lafım olacak

2.08.2022

31.01.2022

ruh ve sinir

Sabah işe gelip kağıda bir şeyler yazdım Merve ya da Ayşegül'e hitap edecektim sonra yırttım vazgeçtim yazmaktan...Randevusu olan ama bana bildirilmemiş bir veli geldi.Çocuğun soyadı Ayçiçek olduğu için adının Güneş olduğuna inandım Güneş diye hitap edip durdum, güldük.Şimdi Rehber diye bir grup buldum onu dinliyorum iki tekrardır.Nağmeli erkek seslerini asla sevmememe rağmen istisnalar olabiliyor Grup Düş gel etme gözlerim yaşlarla doldu. Melaba dünya

8.01.2022

olamaz mı olabilir





 

kovi desnö

Tayfun Bayar Lisesinin en çalışkan kızı menekşe gözlü  müdür yardımcım benden bülten bekleyedururken yaptığım şey buraya yazmak olmamalıydı.Üstün yetenekli öğrencilerin %84'ü otoriteyi sorguluyor. Olmayan otoriteyi sorgulayacak değilim aynı zamanda atarım kime ben de bilmiyorum biraz fazla veliye bilsem bilgilendirmesi yapmış olabilirim.

Hello Mello

Uras, Naz ve Ali'nin aynı zamanda hayatımdan gelmiş geçmiş tüm oğlakların doğum günü kutlu olsundu...Bu sene hırsınızı cebinize koyup işinize bakın kardeşlerim , komik astroloji hesaplarına dönen bir yazı olmadan asıl konuya dönecek olursam ki asla beceremiyorum beynimin içi yangın yeri

Bu ara mutlu olduğum tek şey terapistimin  (bence beni terk etmişti) gelmeyin bana çünkü "bu halinizle" sizi almayacağım diyerek terapiyi sonlandırmasının üzerinden 6 ay geçtikten sonra  gece 4'te sekreterine attığım  tek mesaj ile  beni geri almaya karar vermesine ettiğim şükür. Covit olmayanlar kafayı yedi akıl sağlığınızı koruyun  bence çünkü bir seans olmuş 600 lira  aklınızı yitirmenin bedeli çok ağır. Hem covit olup hem akıl sağlığını yitirip hem çocuk düşürmek ise pahabiçilmez...Geriye kalan her şey için mastercard diyeceğim de limitim yetmez :)

Covit ağır beyin hasarına sebep oluyor zaten az aklı olan biri olduğum için şu an kapasitemin altında bir işlemci ile çalışan bir bilgisayar olarak seslenmeye uğraşıyorum size

Normal biri gibi de oldum  sanki duygularım  yeniden oluştuda gibi... mesela eski arkadaşlarımla kopan bağlarımı tazelemeye çalışıyorum misal 50 yaşındayım tazeleme üniversitesine gidiyorum eğlenceli bir yaşlı gibi 37 yaşında 73 yaşında iflah olmaz kırmızı rujlu büzük dudaklı bir balerin babanne

Meryemin bana ödev olarak verdiği dün gece terapi olarak okudum.Gerçekten akıl danışmak için Meryemin büyümesini bekleyen bir tek ben değilmiş gibiyim.

Yapamadığım işler için yardım istemeye daha meyilli gibiyim

Mesela gereksiz yaptığım açıklamaları  beynimin içindeki bunu mu demek istedi acaba tuşunu kullanmayı azaltmış gibi  hissediyorum ama her an da geri gelebilir gibi

Biri beni sadeleştirsin gelip elimden tutup şunları şunları atıyoruz desin ah be Nüvidim olsa yapardı herşeyi atmak pahasına hoppa

Hey zil çaldı mı kızlar çıktı mı bizim öğretmen dalgayı çaktı mı?

Evet Sayın Bay Biraz Öne Kay Vay Canına Vay

 Saygılar Hakan Peker


18.11.2021

Evrenden gelen mesaj net depresyonun bitmeden hiç bir şeye gebe kalamazsın!

Yine maşallah tokat yiyip yiyip yediğim tokatlara doymaktan çok uzak olduğum günlerden birinden MERHABA

Pavese'nin sözüne gelecek olursak "Günleri değil anları hatırlarız" Hatırladığım anları yazmazsam konu ile ilgili sadece bir hüzün çökecek içime diye bu konu ile ilgili hatırladığım herşeyi tabii ki depresif günlüğüm elo shity'e yazmak istedim.Hehe ne de olsa kimse okumuyor, bazen sadece gizli gizli eski sevgililerimden bazılarının okuduğunu hayal edip salak gibi mutlu oluyorum.İçlerinden de ooo iyi ki bu depresif deli kızla evlenmemişim yarabbim şimdi 1,5 yaşında nur topu gibi çocuğum var ya da Berlin'de boho bir hayat yaşıyorum oh lala diyorlar.

Neyse konumuza geri dönecek olursak; içinden hangi anları cımbızlayacak zihnim merak ettiğim bu derin ve hakikaten beni hayatta en çok kafa karışıklığına ve üzüntüye boğmuş başarısız girişimlerimin(elo shity,teknolojiden anlamayan kadın etc) ne ilki ne sonu olan tüp bebek yapma gayretim ve motivasyonum efendim.Başarısız girişimlerden ders alan biri değilim.Hayattan ders alan biri asla değilim. Hata yapmaya ve yenilmeye olan bitmek bilmeyen bağımlılığım  gerçekten çok güçlü.En güçlü yönüm  bu konudaki tükenmek bilmek motivasyonum olabilir.(Şimdi bunları yazarken de beni ortada bırakmaktan bir an bile imtina etmeyen Altan Bey'in bu satırları okuduğunu hayal ederek mutlu oldum)

Çocukken siz de kendinizi ölüm döşeğinde hayal edip tüm ulaşamadığınız sizi sevmesini imkansız kıldığınız aşklarınızın ölüm döşeğinize gelip aslında ben de seni seviyordum demesini hayal etmediyseniz ekseriyetle bu yazının devamını okumaktan kendinizi alıkoymanızı tavsiye ederim.

Yazın bir yerinde Altan bana "bu halinizle sizinle çalışmayacağım" dediği anlarla senkronize bir şekilde tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olmaya karar vermiştim.Tedavinin benden sonra ikinci en önemli kişisi ve ağır depresyonların kötü prensi olan canım kocam da aşırı sevinmişti.Yıllardır ben sana araştır diyorum demişti.Öğretmenler odasında bir an kendimi "Evet arkadaşlar tüp bebek yapıyorum" diye megafonla duyuru yaparken hatırlıyorum.(anlardan bahsedeceğiz ya konu ile ilgili)

Altan son seansımızda bana buraya gelme nedeninizi hatırlıyor musunuz diye sormuştu ben aptal aptal suratına bakmıştım.(Böyle bir şey olup olmadığından emin değilim) Sonradan bir iki hafta düşünüp Günseli ile de değerlendirme yapınca Altan'a gitme nedenlerimden en azında bir tanesinin sağlıklı bir ruhu olan, ruh sağlığı iyi, iyi olma halini sürdürebilen ihmal etmeyen bir anne olmak istemem olduğundan neredeyse emin olduğum ama alt yapısında daha derin nedenler de olduğu için bu temayı neredeyse tamamen unuttuğumu hatırladım.

Neredeyse tamamen unuttuğumu hatırlamak.Sadece benim kurabileceğim ve kimsenin anlayamayacağı özel bir cümle gibi:)

Her neyse Altan'ın beni bırakma nedenini anne olmaya hazır olmam ve girişimde bulunmam ancak bunu ona 5. cümlede söylediğim için böyle önemli bir haberi ilk cümlede söylemem gerektiğini hatırlayıp yine benden bir cacık olmayacağını anlayıp boşuna paramı almak istememesinin saygıdeğer bir hareket olduğunu düşünürken yakalıyorum kendimi sık sık.

İsmini yazmamın ayıp olacağı beni en çok terk eden eski erkek arkadaşlarımdan birinin neden beni terk ettiği ile ilgili garip sebepler bulduğum ve kendimi ona inandırdığım bir liste yapmam gibi komplo teorileri ile kendisini kandıran örnek bir ruh hastası olan kendimle çelişmelerimin 20. yıllarından herkese merhaba...Bir insan ne kadar uzun süre depresyonda kalabilirse o kadar uzun süredir ordaymışım gibi..

Neyse depresyondayken de bir çok işi başarmış bir kişi olarak etrafımdaki depresif ama iyi anne örneklerine de bakarak hayata tutunmak için neden bir çocuğum olmasındı benim etrafımdaki mükemmel anne adaylarından (yaş olarak zaten bir eksiğim yok fazlam var) ama ne kadar daha az bunu hak ediyor olabilirdim...Sundance'de tanıştığım en tatlı depresiflerden olan Sema'ya hem anne olmak isteyip hem boşanmak isteyebilirim ikisi bir arada da istenebilir dediğimde gözünde bir ışık yandığını görüp sevinmiştim sonra bana çok çelişkili fikirlerin var ama çok ilginç keşke gerçekten arkadaş olsaydık dediği an aklıma geliyor ara ara.Yine de uzaktan da olsa instagram paylaşımlarımızdan birbirimizi anladığımızı ümit ediyorum.

Garip bir şekilde her şey çok hızlı gelişti megefonla duyurduğum kehanet gerçekleşti normalde iki aşılama sonrası tüp bebek yapmama izin veren bir devlet desteği alabiliyorken, yaşım değerlerim itibari ile çat diye tüp bebek tedavisinin ortasında buldum kendimi...Kendine iğne yapmak çok da zor değilmiş.Çatlatma  iğnesini bile yalnız yaptım... Ancak hastane işlerimde Günseli Emel ve annemin desteği yadsınamayacak kadar çoktu ve hepsine şükran borçluyum.Desteklerinin ne kadar kıymetli olduğunu eminim hissettremeyi yeterince başaramadığıma neredeyse emin gibiyim.

Tüm değerler sınırda gitse de işler yolunda gitti jalepeno biber yiyip susarım diye aşırı karnımı ağrıtıp asla çişimi tutamadığım karın ağrısından yerlere yattığım annemin gerçekten ağrı eşiği yüksektir lütfen çişini yapmasına izin verin dediği bir pazar günü transferim gerçekleşti ve iki adet döllenmiş küçük hücreyi içime yerleştirdiler.

Sonra herşey iyi gidiyor kese oluştu değerler yükseliyor gebesiniz kelimelerini duyarken bir anda kese boş kalp atışı yok boş gebelik kelimelerini duymaya başladım.

İki tane örme bebek patiği alıp başucuma asmıştım hemen onu kaldırdım.Yatağımın altında uzun zamandır koleksiyon yaptığım çocuğum olursa kutusundan çıkardığım defteri uzaklara sakladım.

İkinci bir görüş almak üzere Ramazan Hoca'ya gittim.Mucizeler vardır ama 30 senedir bu işi yapıyorum bir iki hafta içinde düşük yapacaksınız boş gebelik ama pandoranın kutusunda kalan en son şey umuttur dediği anlar Başar Hoca'nın transfer yaparken Adler'ci misin Freud'cu mu deyişi çok iyi yerleşti  dediğinden emin oluşum emin olduğum hiç bir şeyden emin olmayışım.

Nasıl olur içime iki yaşayan şey konulduğu halde içimde sadece bir boşluğa gebe kalabilirim.Birine metefor değil içimde bir boşuğa gebeyim dediğim an.(Bunun espirisini ve edebi halini yapmak çok hoşuma gitti normalleştirmek için)Zaten içimde canlı hiç bir şey yokken içimde bir yaşam umudunu nasıl büyütebilirdim ki? Ama yine nasıl yok oldu hiç bir kanama olmadan nasıl öylece yok olup gittiler hiç bir fikrim yok.

Geriye kalan hormon ilaçları iniş çıkışları ile yaşadığım duygusal tepkilerin bende bıraktığı 1 kilo ve garip bir hamile göbeği.

İlk kesenin boş olduğunu duyduğumda yası tutmadan koşarak okula gelmek zorunda oluşum annem taksiden indikten sonra ağlamaya başlayışım konferans salonunda doluşmuş çocukları gördüğümde siz nasıl var oldunuz benim içimde neden bir şey var olamadı bu çocukların hepsi var ben varım ama benim içimde hiç bir şey yok diye içimden geçirdiğim cümleler.

Başka söyleyeceğim yok sayın yargıç.

Acıdığım bir farenin okulda bıraktığımiçi tüylü bir bota yuva yapmış olması ve içimdeki boşluğu öğrendiğim gün Can adında kadın bir avukata dan diye arkadan çarpmış olmam maceralarını başka bir elo shity bölümünde bulabilirisiniz.

25.08.2021

Hayatımın Filminin Hayat Var Olduğu Gerçeği


Reha Bey siz gerçek misiniz?Çektiklerinize film demeye dilim varmıyor.Destan mı desem içimde bayram yeri mi desem...Varlığınız için hayata teşekkür ederim.

16.08.2021

depresyonum şekil önümden çekil-2

Rüyalarımı yazmayı severim 

Ayşegül'ün bana tam da okulda yeni yıl kutlaması yapılırken elime gelen kargosunun içinden çıktığına inandığım spor yapan şişman kadın defteri muhteşem bir rüya defteri oldu ama onu bir süredir bulamıyorum.

Haset ve Şükran'ı bitiremediğim gibi rüya defterimi bulmak istesem de bulamıyorum.

Harekete geçme kabiliyetimi yitimiş bitki gibi ağaç gibi rüzgarları beklemece

Ama sonra rüzgar gelince birdenbire... yani rüzgar herşeyi alıp götürmeyecekti

Gizli bir kütüphane yazılıp yayınlanmayan kitaplarla dolu Richard Bey soyadını asla yazamadığım telafuz edemediğim içimdeki derin kaybeden yanımı kabul edip olduğu hali ile hayata devam edebilmek isterdim...Ne çok şey isterdim ve ne az şey...Ulan şimdi anladım neden fabrika kızı şarkısında bu kadar çok duygulandığımı "Bir evi olsun ister bir de içmeyen kocası!" Ah be fabrika kızı benim hiç alkolik bir babam olmamasına rağmen  lisede ağlamaklı olduğum şarkının Starsailor-Alcoholic olması bu da mı tesadüf galiba her şeyi çağırıyoruz paralel universe fln hepsi gerçek olm.

Her gün daha uzak her gün daha yakın nasıl başa çıkacağım hakkında hiç bir fikrim yok.

Keşke kaçabilseydim

Kendi yapacaklarım listesinin saçmalıklarına inanabilseydim bir gram gücüm olsaydı

"Siz zaten yaşamıyorsunuz ki ve bu ölü halinizle sizle çalışamayacağım"

Ne kadar dürüstsün Altan Bey

Ne kadar çok kere göstermeye çalıştın bilgece ama almıyor kafam işte içimdeki boşluk hissi benden büyük

Tek çarem Meryem'den  öğrenmeyi umut ettiğim sin kaf'lı elif lam mim'lere sığınmak

Dünyayı çocuklar kurtaracak göreceksiniz

O zaman işte çocuk kaldığım için beni yanlarına alacaklar ve hep birlikte neşeli şarkılar söyleyeceğiz

Ölürsem çamurumun hayvanı olan olan köpeklere kimler bakacak ben de bilmiyorum...

Tek ümidim öldükten sonra olacakları canım Allah'ın dev ekranında izleyebilmek.

Gerçek dediğimiz nedir ki zaten?


29.06.2021

ne şişim ne kebap bunlar hep ödem

Okulda ağlaya ağlaya yazı yazacağım aklımın ucundan geçmezdi

Elo Shity nelere kadir...İçine akan gözyaşlarının biricik temsilcisi.Bazen elo bazen shity.

İçimde asla dolmayacağından emin olduğum boşluk hissi.

Altan'a gitmedim,Yoga'ya girmedim,Dans ve Hareket Terapisi dersimin son dersine giremedim(Ki başlangıçlar ve bitişler benim için önemlidir)/Terapiye devam edip etmeyeceğime karar vereceğim,iki aylık yoga takibimin son dersi ve eğitimin son dersi olması gibi ayrıntılara takılmak istemem ama elimde değil.

Ne için? Hayatımın hiç bir sınırı umrunda olmayan ve itina ile bu sınırları balyozla topla tüfekle deşip delip geçen sadece izlemeyi sevdiğim bazı gözler bazı desenler olduğu için mi?

Bağımlı bağımlısı olduğum için mi?

Kendine acı çektirme kotasını doldurmuş bir ruhu olan aseksüel bir birey olduğum için mi?

Asla hiç bir yaptığı ona yetmeyen kusurlu olduğundan başka bir şey düşünmeyen çarpık zihnim için mi?

Merhaba Acı

Sanki boğazımda bir yumru yapamadıklarım oturdu oraya eğer terapiye gitseydim ağlamış olurdum ve anlaşılmış hissederdim,dinlenilmiş önemsenmiş biraz rahatlardım.Eğer bu hafta yoga yapabilseydim bedenimdeki gerilimi biraz da olsa atabilirdim.Eğer Dans ve Hareket Terapisi dersini bitirmiş olsaydım kendimi birazcık daha yetkin hisseder ve bunu kutlamaya ve harekete geçmeye değer bulurdum.

Kimse kimsenin hayatının akışına bilinçli ya da bilinçsiz müdahele etmesin kimse kimseyi kırmasın üzmesin

Kimse kendisine iyi gelen şeylerden fedakarmışcsına vazgeçip sonra öfke patalmalarının dağlarında yaşamasın.

Herşey güllük gülistan olsun

Hiç bir erkek hiç bir kadının fiziksel ve duygusal bütünlüğüne zarar vermesin 

İsteyen peçe ile gezsin isteyen anadan üryan 

İsteyen istediğine aşık olsun

Ama bunları yaparken kimse kimseye zarar vermesin  istiyorum

Çok di mi? Çok fazla acı var çok fazla zorba var çok fazla hassas ruh var  hani dinazorlar kaldıramayınca gerçeği gitmişler burdan ya benden ağız tadı ile bir çekip gitmek istiyorum neden derseniz çektiğim kahır ayağıma dolanıyor. Çırpındıkça bataklığa daha fazla batarım diye kıpırdamadan donakaldım bu dünyada.Belki de bu en derin ölüm tercihi.Çünkü bu pislik bana emanet.

Esma Işıl'ı unutmayacağım*
B.E.A'ya selam yola devam

27.03.2021

10.02.2021

"müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli zanneder" miy miş

Hayatımın en depresif dönemlerinde tutunup kah eğlenerek kah acıları dürüm yapıp yiyerek bu mecrada dışa vurduğum yıllar yıllar olmuş...Çok garip bir günlük bazı seneler bir paylaşım var bazı seneler bombalamasyon ama yine de hep var. Yazım noktalama imla yok.Ayıp günah mükemmeliyetçilik yok..Ne güzel bir günlüğümsün sen elo shity.

E şimdi bunu neden yazdım?Biraz önce ekşi sözlükte intihar mektupları sekmesinden  gelen ben değil miydim?

Six Feet Under 'ı yeniden sil baştan izledim  ve bitirdim. Hayat ve ölüm hakkında epik bir sorgulama alanı idi. Bitince boşluğa düştüm.Hiç bitmesin Nate ölmesin istedim.İstemek bir şeyleri oldurabilmenin önkoşulu ama çoğu zaman yetmiyor ne yazık.Bu arada en çok kendimi özdeşleştirdiğim karakteri bir türlü bulamadım bazı bölümlerde Brenda bazen David'le özdeşleştirdim kendimi bazen Ruth bazense Claire...Hala en çok hangisi var içimde bilmiyorum.

Hayatımın daha berbat olduğu pek çok dönem olmasına rağmen kendimi bu kadar derinden kötü hissettiğim çok az dönem olmuştur.Olsun durmak yok yola devamke.

Ne demiş öğrencim Kıvanç Hayatımda Yasemin Hoca kadar çok konuşan ve aynı zamanda depresif birini pek görmedim.Evet Elo Shity seni bir adet youtube kanalı ile aldatıyorum adlı Teknolojiden Anlamayan Kadın...Elo Shity daha yaratıcı mıydı?E yavrum insanlar kısa görselleri izliyor kim senin bık bıklamalarını saçma şarkı çevirilerini vaad edip randevu alıp yapamadığın röportajlarını okumaya vakit ayıracak youtube mis basıyorsun oluyor bir şeyler.Kafamıza göre bir şeyler patatesler mercimekli köfteler de yaptık amma onlar da pek tutmadı her sosyal medyada yaptığım girşimciliğin hayal kırıklığına dönüşmesinin çok güzel bir şey gibi göründüğünü sandığım yazım için tıklayabilirsiniz.

Daha fazlası için ise durulmayan bir manyak olarak yaptığım başarısız sosyal medya günlük tutma okulda yaptığım işler için çocuklar ve şiddetsiz şeyler diye bir hesap açtım seni aldattığım zamanlarda sadece 300 takipçizi olan niş bir instagram hesabı:)


18.10.2020

Nameste Çav Koniçiva


 *her ne kadar Cana'nın doğum günü için payetli grupie t-shit'lü halini bulamasam da sen bu hayata gelmiş en iddiasız iddalı kişisin. Işıklar ve nameste. Umarım oralarda Kayahan, Zeki Müren gibi güzel bir müzisyen tayfa ile takılıp müzik yapmaya devam ediyorsundur.

27.07.2020

yaralayan abuflera şarkısına gayduruguppak çeviri (dünyanınen uzun sürede yazılmış blog yazısı)

coyotes-çakallar

te quiero
de una manera tan extraña que cuando lo cuento
noto algo sumergido al fondo de mi pensamiento
que baila conmigo hasta hacerme dormir

Y en sueños te veo
Como una herida abierta inmune del paso del tiempo
Estoy casi desnuda y temo que si me convenzo
Vaya a perseguirte buscando salir

Seni sevmek öyle meczup, ucube (weirdo) bir duygu ki bilincimin dışında  bir yerde bir şey açığa çıkarır bunu kendime her itiraf ettiğimde uyuyana kadar benimle dans edip durur beynimin kıyılarında

(Aşkın bu meczup eden hali döner durur kafamda bir yandan bu sıkışık kendini adamışlık duygusunun çok saçma olduğunu bilirim ama örnek bir mazoşit olduğum için bu duygu ile baş etmekte zorlanırım bebeğim)

Yüz kere dinlerken türlü türlü duygular çeviriye yorumlar katmaca / uğraştığım şeylere de bakınız hele
Başka bir çevirme çabamda de demişim ki;(çeviri derken google translate yanlış anlaşılmasın ha)

Seni öyle garip bir şekilde seviyorum ki her söylediğimde düşüncemin derinliklerinde bir şey açığa çıkıyor ve uyuyana kadar benimle dans ediyor, rüyalarımda seni görüyorum zamana bağışıklığı olan bir yara gibi neredeyse çıplağım ve kendimi ikna edersem diye korkuyorum çıkıp seni aramaya...

El propio argumento quizá
No sea tan tarde y aún pueda salvarte de la tempestad
Por ti a cucharadas me tomo los restos que puedan quedarte

En uygun senaryoda henüz her şey için çok geç değil ve belki her zamanki gibi kurtarıcın olurum (artık kimsenin kurtarıcısı olmayı istemesem de kahrolsun bazı vazgeçemediğimiz şemalar)

Bunu yaparken de sadece senin için alabileceğim ne varsa şu hayattan 
bir avuç dolusu alırdım 
senin ihtiyacın olan her şeyden
(ihtiyaç listeni sıralıyorum merhamet şefkat uyum anlayış birlikte bir şey yapabilme gibi 21. yüzyıl becerileri cooperation corelation fln canım kardeşim)


şarkının en vurucu yeri burda giriyor


te vas
y como los perros de caza rastrean su presa yo corro detrás
a tierra y barro me cubro cuando te vigilo como un animal
oculto a la merced del viento
que lleva por capricho mi lamento
lo arrastra con su paso y no me importa que venga
y que ponga este cielo de negro que ya no le temo
hasta que el cielo chivato se ponga a llover
hasta que el cielo chivato se ponga a llover

Ne zaman gitsen
Bir av köpeği gibi peşinden gelirim
Ve tıpkı o av köpeği gibi çamur ve pislik içinde ruhunun izini sürer ruhum
Şimdi rüzgarın merhametine saklanmış ağıtlarım 
Adımlarını takip ediyorum ve gökyüzü kararsa da 
Umursamıyorum artık ve korkmuyorum
Yağmurun habercisi gökyüzü yağmuru yağdırdığında 
sana beni anımsatan tek izin nemli bir toprak kokusu olacağını biliyorum
Artık yaşayamadığımıza dair tek kanıt
Nemli toprağın kokusu olacak 

(şarkının sonunda ıslak avcı köpeğimiz böyle garip acılara gark olarak can verir)


*Elçin Özsoylu seni unutmayacağım.Goethe(Annemin en sevdiği yazar olur kendisi) Bu dünya hassas kalpliler için cehennemdir demiş. Bence herkesle iyi anlaşsan da eğlenceli biri olsan da bu dünya senin için de cehennemdi.Umarım sana tertip ettiğim ölü sevdiklerim komitesi ile karşılaşmışsındır bir yerlerde...Sonsuz saygılarımla.

4.12.2019

hypnophobia

The mentals of your dreams i'd like
Our answers by morning light
Memories of moments fade away
But again the things you see before you wake

13.09.2019

3.09.2019

Pek Yakında!!Muhteşem Röportajlar Sürpriz İsimler

Muhterem Elo Shity Okuyucularına iftiharla takdim etmekten onu duyduğum isimlerle muhteşem röportajlarımız olacak
Kimler mi bizimle olacak dersiniz?
Kimler kimler?Maydonozlu köfteler (Berbo bir 90lar esprisini daha katletmem)
En iyi arkadaş kontenjanından en kral arkadaş kontenjanına yükselmiş çalgı üstadı Ayrık Otu grubunun Bözhöyük şubesi Berat Hasırcı ile Hayat ve kimsenin bilmediği ayrıntılar üzerine...
Youtube camiasının en çok izlenen kanallarından Kutsal Motor'un Zeynebocağı ile güneş gözlükleri naiflik  kırılganlık ve röportajlar üzerine
Mimar Sinan'ın Bergenleri Arabesk Fanzin'in yaratıcılarından Caniş ile sanatın acıları ya da acıların sanatı üzerine:)
Şimdilik planlamalarım bu yönde bir de sürpriz röportajımız can dostum Merve ile Eskişehir Gelişim Vakfı  Eğitim Gadun Gaduna  konularını masaya yatırmak bonus olacak ya da Merve hangi konuda röportaj vermek isterse çünkü onun için akan sular durur bu da böyle biline sevgili elo shity funları
*Dünyanın en çok fanı olup takipçisi olmayan bloğu elo shityden sevgiler.

31.08.2019

Doslarım içimde sanki kurt misali beni yiyorlar


Yaralayan Şarkılara Uydurmasyon Çeviriler

i am kloot- twist 

(Başlamadan önce söylemelyim ki aşırı zor derin bir şarkıymış ikinci kez yaralandım)

Twisted on destiny, fate and three wishes
Paramparça bir kader; talih artık dile benden ne dilersen 3 dilek hakkı

We fuck and fight, someone else does the dishes
Seviştik ve savaştık kim yıkarsa yıkasın bulaşıkları

And meantime my memory reminisces and twists
Bu eşzamanlılığın içinde hafsalamda canlandı tüm parçalanmışlıklar

There was a time when were filled with loughter
Bazı zamanlarsa kahkahayla dolu 

Hopelessley hoping happy ever after
Umutsuzca ummmak bir gün mutlu sona ulaşacağımızı

Did we string up a heart, let it swing from the rofters and bleed
Kalplerimize izin versek yukardan aşağı sallansa çatılardan kanarken yaralarımız

There's blood on your legs, i love you
Bacaklarında kan var, seni seviyorum

There's blood on your legs, i love you
Bacaklarında kan var, seni seviyorum

There's blood on your legs, i love you
Bacaklarında kan var, seni seviyorum

Evoke the rich tapestry of love and devotion 
İnce işlenmiş bir aşk ve sonsuz bir bağlılığa davet ederdi yüreğin


Emote the sweet saccharine of all that devotion,
Adeta yapay bir tatlandırıcı gibi idi tüm bu bağımlılık (sadakat)

Forget all about that and fall in this ocean with me

Herşeyi unut ve benimle bir okyanusa dal

with me...


Benimle...





*en az bir ay önce bu çeviriyi yapmış olmama rağmen yayınlayamadığım için 11 elo shity takipçisinden özür diler hepinizi çok severim.






17.08.2019

pareidolialarda inecek var

* Böyle şahsına muhasır medeniyet seviyesinde ruh hastalığı türk televizyon tarihinde çok ender bulunur doğrusu... Saygılar şefim.Ee ne demişler "show must go on"

7.08.2018

Space For Rent

Düğün maceralarımı herhangi bir sıra olmaksızın anlattığım bir blog yazımdan daha hepinize merhaba.
Şu an tindersticks çaldığı için aşırı depresif bir kafaya girdim.Sanırım yazamayacağım.Şaka şaka her türlü yazarım. Bilen bilir ne hüzün tünellerinin içinden ne şakalara gark olmuşumdur binlerce zaman.Heralde son zamanlarda en çok güldüğüm kişi Feyyaz Yiğit çok geç keşfettim kendisini burdan kendisinden özür diliyorum.Neyse en azından ortaokul lise dönemim boyunca Cenk Erdem Rıza Karaağaçlı üniversite dönemimde ucundan azcık Modern Sabahlar İlkokul dönemimde Mega Radyoda Faruk ve Dershane Türkçe Öğretmenim Ahmet Hocanın programını dinlemiş en büyük hayallerinden biri iki kişilik bir radyo programı yapmak olan biriyim. Çeşitli eş dost tanıdıkla zaman zaman yapsak ya diye konuşuruz hiç olmaz nedense.Atılganlık eğitimi almam şart oldu bu yaştan sonra acaba Burcu Hocayı yaşam koçum da mı ilan etsem.Yok ya bu saatten sonra kendime ancak bir Bozhöyüklü Yaşam Koçu atayabilirim gibime geliyor.
Gelgelelim son anda aklıma gelip gitmessek çok ayıp olur diye okuldan bir arkadaşımı zorlayarak gitiğim fakir olduğum için kapıdan çıkarken gelinle olan fotoğrafımızı fotoğraf satan geçlerin gözünün içine baka baka çektiğim düğüne. Aynı zamanda bu düğünde sadece damadın arkadaşlarına özel dağıtılan fularımsıyı bir hamlede kapmam ve belime bağlamamla birlikte içimden fırlayan Adnan Şenses düğüne kesin damgasını vurmuştur o anda vurmadıysa da düğün videoları izlenirken Ahaha Yasemin Hoca şeklinde tepkilere sebep verecektir diye ümit etmekteyim.Tüm bunlar yaşanırken zorla düğüne getirttiğim arkadaşımın yerin dibine batmasına hiç değinmiyorum bile. Bu düğünün en büyük olayı bir damat şov olmasıydı.Yani kimse Egeli değil benim bildiğim kadarıyla ama insanlar ne kadar da Zeybek oynamaya susamış damadı tebrik ve takdir ederek yazıma son veriyorum.Çünkü bu düğünde başka macera yaşamayacak kadar az vakit geçirdim.Her açıdan coşkumun kursağımda kaldığı randımansız bir düğünümdü.

İçimde kiralık boşluklar var uzay kadar atsan atılmaz satsan satılmaz...

Yaşamdan yana olan blog Elo Shity Elosu çok da kalmadı Shit Shity olarak mı değiştirsem adını yok ya kaç yaşında kadınım ayıbolur : )

 Artık bloğumu okumayan tüm eski dostlara sevgiler.

5.08.2018

is it lie to you rather than hurt you?


                                                 I NO LONGER HEAR THE MUSIC

4.08.2018

şıkıdım da mıkıdım şıkıdım mıkıdım gari gari de gari /geçen seneki yayınlamadığım düğüncülüğüm

Dün gece iki Bozhöyüklü güzel insanla daha tanıştıktan sonra bir OBUAN konserinde iyki Bozhöyükspor diye bağırarak tezahurat etmişim diye sevindiğim bir gecenin sabahından hepinize merhaba.
Gerçekten Bozhöyük insanı bambaşka  (Eskişehir yavşaklığı içermeyen pür periferik püfür püfür)
Konuyu fazla uzatmadan TASİGO otelde düzenlenen bir düğün daveti gecesinden dem vuracağım.Şimdi niye otelin adını andın bre derseniz Tacettin Sinan ve Gökan adlı üç arkadaşın ilk iki harflerinden oluşturulmş olan otelin adının nerden geldiğini bana açıklayan Bozhöyüğün en iyi basçısı aynı zamanda yüksek sosyolog arkadaşım Berata da değinmiş olmak istedeiğimden ötürü.Bir Elo Shity röportajı için kendisine burdan göz kırpıyorum.Gerçekten kendisi çok ilginç bir yaşam formu sizin de zevkle okuyacağınız bir röportaj olacağına neredeyse eminim.Okuyucum yok gerçi ama olsun gelecekte bir gün Gargatuna gibi doğacak arkeolojik internet kazılarından gelecek nesillere ders olacak bir blog yazarıyım sonuçta.
Efenim sözün özü bu düğünde hayatımda yaşadığım en acayip düğün kafasını yaşamış olmanın haklı gururu içerisindeyim.Size bahsedeceğim şey aile pogosu evet bildiğiniz punk rock konserlernin bir noktadan sonra durdurulamayan enerjisini yansıtan güzide dans.Şimdi nasıl oldu da bir anda 9-8 lik havalardan Moğollar Grubunun Gari de Gari şarkısına geçildiği konusunun sırrı ise İstanbulun en iyi DJi Temmuz Beyin efsaneliğindedir.Belki inanmayacaksınız amma gerçekten bu muhteşem şarkı düğünde en az 3 kere çeşitli şekilllerde çalındı.Nakarat kısmı geldiğinde insanların ortada toplaşıp kafa göz omuz omuza zıp zıp zıplaması görmeye değer manzaralardı. Bu görüntünün en ilginç kısmı ise bu güzide pogonun aile büyüklerinin önde gelen simaları tarafından muhteşem bir enerji ile yapılmış olmasıydı.E tabi eski bir sosyolog olarak kendimi durduracak değildim bu münferit vakaya bir isim verdim başta da bahsettiğim gibi aile pogosu bu şekilde doğmuş ve bu düğünümüze damgasını vurmuş oldu.
Bir sonraki düğün macerama kadar hepinize mutlu düğüningler.Unutmayın eğer birinin tüm yaz sezonu boyunca tatil fotoğraflarından çok düğün fotoğrafı varsa bilin ki o zavallı insan düğün overdose olmuştur. Bir dondurma ısmarlayarak bu kişilerin gönüllerinin alınması faideli olacaktır.Havuzlu sitede oturuyosanız eğer bu zavallı overdoser kişiyi havuzbaşı düğününde görmekten öteye gidemediği havuzunuza da çağırabilirsiniz bence hayır demeyecektir. 

30.07.2018

Bir Elo Shity AÇILIMI : EVERYDAY I AM DÜĞÜNİNG

Uzuuun uzuun zamandır şu bloğumu bir canlandırsam yahu diye düşünüyorken (yaklaşık 7 sene) aklıma acayip cinyıs bir fikir gelmesi ile (jetonum köşeli ötesi uçurtmalı jeton 90lar espirisi ama kimse hatırlamaz) karşınızda EVERYDAY I AM DÜĞÜNİNG  (Episode 1)
Genel olarak tam bi düğüncü olduğumu ve davetlere icabet etme hevesimi beni tanıyan herkes bilir.Çünkü niye insan seviyorum-çünkü niye düğünde yalandan da olsa gülen eğlenen insanlar görmek o garip potlaç kafası hayatta olduğumu hatırlatıyor. Bildiğiniz kamberim işte bensiz düğün olmamalı.
Küçükken şöyle garip bir duam vardı bedenimin küçük bir yerimde bir acı dilerdim.(parmak kenarı yarası diz kanaması) o an duyduğum acı bana inseption hesabı hayatta olduğumu hatırlatırmış gibi gelsin diye.O kafalara nasıl girdim bilmiyorum.Of bi de nezaket ihtiyacı her zaman üst düzey bir insan olma hissi ile boğuştuğum için bundan daha katastrofik bir isteğim vardı çok nazik bir dünya tahayülü ama herkes çok dikkatli olmak zorunda çünkü mesela düşmek var ama yumuşak düşmek zorundasın yoksa en küçük bir kan gelirse bedeninin herhangi bir yerinden ölüyorsun bu yüzden dünyada herkes çok yavaş ve nazik ve temkinli olmak zorunda.Herkesi kendi kafama göre bir dünyaya hapsetme isteğime kaç puan.
Neyse işte hiç sevmezdim düğünleri annem de acayip düğüncüydü illa o düğüne gidecek o düğünde düğün fotoğrafçısından fotoğraf çektirip alacak. Yaa napıcaksın o patlak flaşlı fotoğrafları(şimdi annem kadar güzel bir kadınsanız bunu hatırlamak istemeniz normal diye düşünüyorum) o zamanlar böyle telefonlar yok tabi zart şu çimende zurt şu havuzbaşında fotoğraf çekip çekip instagrama koyamıyorsun.
O değil de zatı muhterem kedimiz nevi şahsına münhasır Helis Hanımın boyununa bir ilaç sıkmam gerekiyor dış parazit için Maşallah tosuncan kaçıyor da kaçıyor şimdi bir şeye odaklandım diye gel keyfim gel totoro gibi ama seni pusuya düşürürüm Helis benden kaçamazsın.Kedileri kaçırabilirim ama düğünleri asla.(derken bu sene olan neredeyse tüm düğünlere gidip en çok istediğim düğüne gidememek adlı dramım yakında tüm şehir tiyartolarında)

Köpek Kulübesi İçin Adım Atamadığım Bir Başka Günün Sonundan daha İyi Geceler dileyerek acayip özleşmişim seni Elo Shity ne iyi etttin de bana kendini yazdırdın diyerek ve çook acayip hikayelerim var beni bekleyin anacıım bye diyerek bu yazımı sonlandırmaktan gurur duyuyorum.

Not:Dünyanın en uzun cümlesini kurma yarışması diye bir yarışma varsa lütfen bana bilgilendirme yapmayı unutmayınız

Sevgiler.

30.01.2018

heavy souls* stranger than you

9 senedir blog yazarıyım(bu taslak yazıldığında 9 senelik imiş) hala fenomen olamadıysam bir nedeni vardır heralde...bloğun adını değiştirip bir antidepresan karşıtının antidepresan günlüğü yapsam belki olay olur...ablanız bir olay değil bir durum komedisi...
Malumat, akış, yorgunluk, sahipsizlik ,sahiplenememe ,yalan bilgi, umarsız medya araçları, kalp kuruması,küçücük çocukların panik atak olması ölümler, sıralı, sırasız sevgili arsız ölümler...
Yazabilirim zannetmiştim. Acı dolu bir komikliğin içinde.Biraz şair ruhlu kalabilmeyi başarabilseydim.
Ben ölmemek için antidepresana başlamışken kendimi puf diye ortadan kayboma isteğimi yok etmek için mücadele veriyorken yaşama isteğiyle dolu gencecik canların ölmesini anlamaktan çok uzağım.Ama çaba harcıyorum...Çünkü bir nedeni olmalı...Yıldızlarla hücrelerimizin benzemesinin yerdeki yıldızların,çöpteki çiçeklerin yeryüzünün ve gökyüzünün...
İşkence süremizi uzatan en son ölen umut...
Hepimiz itiraf edelim hadi

*Black Keys'i öpüyorum

yaralayan şarkılara gaydırıguppak çeviriler

James-Fine

I'm a boomerang
In the outback
Keep your throwing arm steady


So I get home
I'm a vampire bat
Haven't eaten in four days

Out in Shanghai
I've ordered in a Chinese takeaway

Bir bumerangım şehirden çok uzakta
Uzanan kollarını sabit tut
Sahip olduğum evde 
Bir vampir vuruşuyum
Şangayda görülen ve bu günlerde yenilemeyen
Ve ısmarlanabilirim japon alıp götürücülerinden.

I care more than I cry
I'm a phonograph baby
My wires are live
And I'm in crisscross
Fine. I feel fine

Sakladığımdan daha fazlasıyım.
Ağladığımdan daha büyük derdim.
Bir gramafon iğnesiyim bebeğim
Tel örgülerim capcanlı
Bir çaprazlamanın içersindeyim.
İyi.Kendimi iyi hissediyorum.

Full of cheap advice
I'm a suicide rookie
Blowing last call

Ben bir tavşan falıyım gelecek zaman habercisi
Zayıf önerilerim olur çoğu zaman
İntihar eğilimli bir acemi oyuncuyum
Son çağrıda vurgun yemiş

Care more than I can cry
I'm a phonograph baby
My wires are live
And I'm in crisscross

Bana sakladığından fazlasını göster.
Ağladığımdan daha çok dertlen benimle.
Ben bir gramafon iğnesiyim sevgilim.
Tellerim adeta canlı

Ve çapraz ateş altında bir yoldayım.

11.08.2016

Masumiyetini yitiren Mekali Kalkin'in en son oynadığı filmin Adam Green'in iphonela çektiği Wrong Ferrari filmi olduğu bilgisi doğrulandı


it's a funny battle,it's a constant game

Daha iyiye gidiyor bir şeyler sabah 5'te Tarkan dinlerken oynaya oynaya uyuyakaldım mesela
Aman psikolojime nazar değmesin...
Zira bilen bilir depresyon eğilimli intihar meyilli bir ruhum var.Özgürlüğüne kavuşsa geçecek biliyorum.Şöyle bir uzaklara gidip gözlerine baksa başka renkte başka başka insanların... Ayağı çıplak çocuklarla oyun oynasa...Egzotik meyveler görse rengarenk fotoğraflar çekse...Sırtçantasını taksa sızlansa da şikayet etmese...Keşfetmek için bakabilse dünyaya yeniden....Çok neşeli olabilse hatta manirebilse...Şu depresyon ninesinin hırkasını bi atsa omzundan...Bir oh çekse
Ah şu memnuniyetsiz şikayetçi tüketim çılgını ruhlarımız... Canlarınız çıkmasın huylarınız çıksın derler ya... İşte bana bir adet huy çıkarıcı ruhlara dost tüketime düşman...Dostlar başına...Dosstlar başına bir maceraperestlik bir adrenalincilik.
Motorsiklet kiralayıp Hindistan'a gezi yapmayı planlayabileceğim çılgınlıkta bir dost bulamadım
Olduğu zamanlarda da cesaret edemedim
Genşlere tavsiyem şiddetle güvenebileceğiniz sizi yarı yolda bırakmayacak dostlar edinin ve onlarla uzaklara gidin...30 yaşınıza geldiğinizde belki çok yaşlı hissediyor olabilir ya da o arkadaşlarınızdan biri ya da bir kaçını çoktan kaybetmiş olabilirsiniz.

3.08.2016

The Carnival Is Over

Daha önceki yazılarımda toplumun bilinç dışı ve toplumsal amnezi konularına değindiğim için bu katastrofik gündemle ilgili bir dirhem kelime etmeyeceğim...Keşke böyle de akademik makaleler yazabilmiş olaydım.
Kötüyüm
Ne zaman daha kötüsü olamazdı desem başıma bir iş geldiği için dememeye özen gösterirdim fakat can dostum yoldaşım dünyada belki de beni kusursuz sevgisiyle homur homur saran tatlılar tatlısı ballar balı pasaklılar kralı sevimlilik abidesi yumuşak kuyruksuz kedim Samim hayata gözlerini yumdu. Hayatımın en büyük acılarından birini yaşadım. Böğrüme öküz değil tüm dünya oturdu boğazım düğümlendi...Umarım kedi cennetinde koşup oynuyor bir gölgelikte miskinlik yapıyorsundur... Bencilce üzüntüm aslında hayatımda olan hiç bir varlığın  beni onun kadar anlayamayacağını bildiğim için belki...Bir yerlerde beni hep sevmeye devam et olur mu?
Sürekli miyavlama sesi duyuorum gaipten geçer heralde bi ara
Gömerken çok tatlıydı elleri yumuk yüzünde huzurlu bir ifade vardı onunla avundum.
Beni unutma sevgili dostum ha oralarda bir yerde babamı Narin'i Onur'u ve Gipsy'i bulursan onlarla da hoşbeş et...
Burada her gün seni özlemeye devam edeceğim...

21.06.2016

Umursamazlığım şekil önümden çekil

Yine The Organ çalıyordu ama bu sefer Brother'dı çalan şarkı...  Evet tezgahtarlık yapıyordum kanyonda Mercan Dede geldi tebrik etti yeni işiniz hayırlı olsun dedi hayatımda yeni işimi en içten biçimde hayırlayan kişi belki de oldur. Canım çok iyi bi adam. Hiç Mercan Dede dinelmedim. O günün hatrına adamın orjinal bi cdsini alayım arabam olursa takarım arabaya binenlere çok acayip bir şey dinletiyormuş gibi davranırım.Varın iş arkadaşlarımın müzik skalasını siz düşünün.Pop po Kral Pop. Ben de alıştım lan o kadar da aşağılık değil hele 90lar türkçe pop olursa tadından yemez...İş değiştirmeyi sevmem buna rağmen yaşıma oranla çok iş yapmış gibi hissediyorum bu uyuz fıtratımla. Garsonluk tezgahtarlık bi sivil toplum kuruluşunda ne olduğunu benim de anlayamadığım bi iş, yönetici asistanlığı,labratuvar cihazları pazarlamacılığı...
Çok şükür ki Die Antwoord dinleyen hatta konserine gitmeyi planlayan biriyle karşılaştım...Bu konu ile ilgili tatlış bir mutluluk var içimde.
Neyse gel gelelim 10 sene önce dinlediğim şeyler bi anda önüme çıkınca bi sevindiriklik hali hasıl oluyor bana. Onu söylemeye çalışıyorum birinci cümleden beri ama kendime engel olma hastalığım sağolsun yine iş başında....
Bitirmem gereken zilyon tane rapor ve bin kunduzla başbaşa bir günden daha merhaba..
Bu günkü ruh halim oruç kafa yaptı
Telefonumda yetersiz alan olduğu için whatsupı bile açamıyorum
Öyle bir umursamazlık hali
Öyle doğuştan bezginlik durumu
O biçim

24.05.2016

Yaralayan şarkılara uydurmasyon çevirmeler vol bilmem kaç**

*Sevgi ve hasretle Bowie'yi anarak

Rock 'n' Roll Suicide


Time takes a cigarette, puts it in your mouth
You pull on your finger, then another finger, then your cigarette
The wall-to-wall is calling, it lingers, then you forget
Ohh how how how, you're a rock 'n' roll suicide



Zaman bir sigara alır ve senin dudakların arasına koyar
Parmaklarının arasında dans eder sigara
Duvarlarla birbirinize bakma zamanıdır, acıtır canını, sonra unutursun…

Nasıl nasıl yapmayı aklından geçirirsin bilemiyorum yuvarlanan bir taş gibi kıymayı canına

You're too old to lose it, too young to choose it
And the clocks waits so patiently on your song
You walk past a cafe but you don't eat when you've lived too long
Oh, no, no, no, you're a rock 'n' roll suicide


Kaybetmek için çok yaşlı seçim yapabilmek için çok genç gözlerin
Ve saatler tutukundur senin şarkına
Uyduruk bir börekçinin önünden geçersin ama yiyemezsin çok yaşarsın yersen
Yaşamak istemezsin
Hayır yapma bunu sevgilim dans eden bir kaya gibi kendini katletmene izin vermem

Chev brakes are snarling as you stumble across the road
But the day breaks instead so you hurry home
Don't let the sun blast your shadow
Don't let the milk float ride your mind
You're so natural - religiously unkind

Frenler tutmaz bazen sen yollardan geçerken
Günlerin getirdiği canını yakar ama eve geç kalsan da varmak için acele edersin
Güneş doğmadan var ki eve onun senin gölgeni almasına izin verme
Ve vardığında eve uyanıp da içtiğin ilacın, senin derinlerine çekmesine izin verme, çikolatalı sütün içinde
Sen çok gerçeksin inançlı bir zalimsin kendine karşı (Bu kıtayı acayip uydurdum)

Oh no love! you're not alone
You're watching yourself but you're too unfair
You got your head all tangled up but if i could only
Make you care
Oh no love! you're not alone
No matter what or who you've been
No matter when or where you've seen
All the knives seem to lacerate your brain
I've had my share, I'll help you with the pain
You're not alone

Just turn on with me and you're not alone
Let's turn on with me and you're not alone (wonderful)
Let's turn on and be not alone (wonderful)
Gimme your hands cause you're wonderful (wonderful)
Gimme your hands cause you're wonderful (wonderful)
Oh gimme your hands.

Ama yine hayır diyeceğim sevgilim hayır yalnız değilsin
Kendini izlerken tek başına yine zalimsin hep kendine karşı
Kafan hep karışık kendi kafanı yaşarken bile
Sevdiğim şuna inan yalnız değilsin
Nerde yaşadığın neleri gördüğün önemli değil
Bütün bıçaklar senin zihnini yaralıyorken
Sen benim bir parçamsın sana kendi acımın içinden yardım elimi uzatırken
Ve şunu bil ki sevgilim asla yalnız değilsin
Yüzünü bana dön ve gör ne kadar yalnız olmadığını
Yüzünü bana dön ve gör yalnız olmadığını (sen tamsın mükemmelsin)
Ellerini bana ver ve gör yalnız olmadığını
Güzel ellerinle elimden tut ve gör yalnız olmadığımızı
Bana ellerini ver

*Nusret'e sevgilerle