24.05.2016

Yaralayan şarkılara uydurmasyon çevirmeler vol bilmem kaç**

*Sevgi ve hasretle Bowie'yi anarak

Rock 'n' Roll Suicide


Time takes a cigarette, puts it in your mouth
You pull on your finger, then another finger, then your cigarette
The wall-to-wall is calling, it lingers, then you forget
Ohh how how how, you're a rock 'n' roll suicide



Zaman bir sigara alır ve senin dudakların arasına koyar
Parmaklarının arasında dans eder sigara
Duvarlarla birbirinize bakma zamanıdır, acıtır canını, sonra unutursun…

Nasıl nasıl yapmayı aklından geçirirsin bilemiyorum yuvarlanan bir taş gibi kıymayı canına

You're too old to lose it, too young to choose it
And the clocks waits so patiently on your song
You walk past a cafe but you don't eat when you've lived too long
Oh, no, no, no, you're a rock 'n' roll suicide


Kaybetmek için çok yaşlı seçim yapabilmek için çok genç gözlerin
Ve saatler tutukundur senin şarkına
Uyduruk bir börekçinin önünden geçersin ama yiyemezsin çok yaşarsın yersen
Yaşamak istemezsin
Hayır yapma bunu sevgilim dans eden bir kaya gibi kendini katletmene izin vermem

Chev brakes are snarling as you stumble across the road
But the day breaks instead so you hurry home
Don't let the sun blast your shadow
Don't let the milk float ride your mind
You're so natural - religiously unkind

Frenler tutmaz bazen sen yollardan geçerken
Günlerin getirdiği canını yakar ama eve geç kalsan da varmak için acele edersin
Güneş doğmadan var ki eve onun senin gölgeni almasına izin verme
Ve vardığında eve uyanıp da içtiğin ilacın, senin derinlerine çekmesine izin verme, çikolatalı sütün içinde
Sen çok gerçeksin inançlı bir zalimsin kendine karşı (Bu kıtayı acayip uydurdum)

Oh no love! you're not alone
You're watching yourself but you're too unfair
You got your head all tangled up but if i could only
Make you care
Oh no love! you're not alone
No matter what or who you've been
No matter when or where you've seen
All the knives seem to lacerate your brain
I've had my share, I'll help you with the pain
You're not alone

Just turn on with me and you're not alone
Let's turn on with me and you're not alone (wonderful)
Let's turn on and be not alone (wonderful)
Gimme your hands cause you're wonderful (wonderful)
Gimme your hands cause you're wonderful (wonderful)
Oh gimme your hands.

Ama yine hayır diyeceğim sevgilim hayır yalnız değilsin
Kendini izlerken tek başına yine zalimsin hep kendine karşı
Kafan hep karışık kendi kafanı yaşarken bile
Sevdiğim şuna inan yalnız değilsin
Nerde yaşadığın neleri gördüğün önemli değil
Bütün bıçaklar senin zihnini yaralıyorken
Sen benim bir parçamsın sana kendi acımın içinden yardım elimi uzatırken
Ve şunu bil ki sevgilim asla yalnız değilsin
Yüzünü bana dön ve gör ne kadar yalnız olmadığını
Yüzünü bana dön ve gör yalnız olmadığını (sen tamsın mükemmelsin)
Ellerini bana ver ve gör yalnız olmadığını
Güzel ellerinle elimden tut ve gör yalnız olmadığımızı
Bana ellerini ver

*Nusret'e sevgilerle


Hiç yorum yok: