29.07.2009

caşua ismine bayılırken

pireler berber iken develer tellal iken sevgili elo shity ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallariken her şey ayrı yazılırdı.
üzerimde depresyön dedesi etkisi varken buraya yazasım gelmiyordu.(ne geçmez ergenlikmiş aman yarabbim)
nüvit ve pınarla yapacağım röportajları habire erteliyorum.işe gitmek üzre çıktığım yollarda insanlarla selamlaşıyorum.daha az meraba daha az merabaacı (kelime oyunları)(goodmornin heartache)
dünya garip bir yer takip edilmesi gün geçtikçe imkansız hale geliyor.
internetin tanrısı ile benimkisi arasında bi fark var.
ya da merak ne güzel şey.
bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorumla doğur hayata bağlan ikilemi arasındayım.
kendime ihanet ettim, haksızlık ettim hatta seyahat ettim bol bol yalnızlık çektim.(en az candan erçetin kadar çenesi çıkık biriyim)yollarda kafamdan 'hırkayı şerif'(muzaffer sheriff) diye vidyo çektim.(çok rezil edici intikam dolu bi vidyo ölünce beynimdeki filmeri izlemek için tek tuşa basmanız yeterli)
'hamburger go home yaşasın pizzalar danimarkanın bütün dominosları birleşsin yea yeaa..'(müzikli okunacak)
candan gelen postkart günü kurtardı.(candan erçetingöz değil can sü candan sü) (şubidubidubba)geçen gün ayşegüle de söylemiş olduğum gibi en az alec balwin'den hoşlanmadığım kadar hoşlanmıyorum cristian bale'den.(şimdi gidip kültürlerarası komedi filmi izleyin asabımı zorlamayın canlarım,üzerime gelmeyin gözbebeklerim)
bir sene sonra bir takım üst ve yan kimlikler edinerek karşınıza çıkarsam şaşırmayın.
unutmadan söyleyeyim en az düşey dans kadar sevmiştim sizi.

22.07.2009

moralim bozuk cereyan kesik ama trt çocuk iş başında (köpekli kadın fotoğrafının konuyla hiç bi alakası yok sadece tüm dünya köpeğim olsun istiyorum)


modanın en sonunda antik yunana dönüş yapmış olması beni neşelendiriyor dostlar.yollarda ne zaman anaksimendros ayakkabısı giyen moda kurbanı bir genç kız görsem keyfim yerine geliyor.küçük ayrıntılarla mutlu olabilen biriyim.içinden ben geçen cümlelereyse bayılıyorum.
onun dışında size sensörlü ışıklarla yaşadığım muaceraları anlatarak yaz neşenize neşe katıcaktım ama bana ayrılan süre de bu kadar bu hayatta.
see you another world biladerlerim.
bu arada hayatımda duyduğum en kötü şarkı ismi 'warm panda cola' üzgünüm boy least likely to.
*apsi deyzi kafalarının tadını bana yaşatan eceye teşekkürü az bilirim.dünyada insanın başına gelebilcek en güzel şey apsi deyzi salağı 'deyzi du 'deken göbeğinizde uyuyakalan bir insanyavrusu sıcaklığıymış.iyi geceler apsi deyzi iyi geceler pakapaka iyi geceler fonkifay ailesi ve ismini anamadığım nice çirkin peluş.

15.07.2009

üzgünüm(sad manasında) ama genelde bu tarz bi insanım

*sıradaki şarkı parmakarası terliği çorapla giyen tüm bahtsız dostlarıma gelsin.teomandan geliyor 'bu gün artık yarından banane' (bu kadar çok reklamını yaptığım için teoman bana bir bedel ödemeli diyenler üç kere çaldırsın)

13.07.2009

aynı adlı kitabı arıyor iken

kafamda enteresan bir boşluk oluştu içinden kendi dünyama sızdım dostlar.ecayip bir dünyaymış.lali okeyin deyişiyle egaliberte ya da katastrofi benim deyişimle ağlayan ve ağlatan aynı insan kara melek şarkısı gibi.adeta iyilik içinde kötülük işareti gibi.neydi onun adı hay aksi taksi hey hey hey taksi bütün işlerim gitti aksi hey dur taksi. ying-yang-yong.taksiye binmek için de belli bir miktar para gerekiyor.öyle zırt pırt taksiye binilmez.istisna halleri hariç taksiye binmem.binemem.bütçe işi bunlar.ha geçen gün zevkine bisikletle gezerken bi taksiye atladım arkasına bisikleti kodum gündüz tarifesi de açtırdım.sırf alkollü araç kullanmayan son derece duyarlı bir anarko-ekolojist olduğum için.(açılım kafası)

bugünün iki ilginç olayı: 1-ayşe arman haşemayla denize girdi.(ayşa ayşa lökotama müziği eşliğinde)(television personalites kafası)
2-ilkokuldan kalma bir gelenek olarak asil vatansever arkadaşımın(çocukluk obzesyonu kafası) ikamet etmekte olduğu parkın karşısındaki evinin önünden geçerken kafamı kaldırıp her zamanki alışkanlıkla orda mı diye baktım yemin ederim ordaydı.(bul beni aramana gerek yok beni koyduğun yerdeyim kafası)

kafa kelimesini beş defa kullandığım bu şen blok yazımın sonuna gelirken hepinize yüksek sesle bu yaza damgasını vuracak şarkıdan (henüz hangisi bilmiyorum) bi kuple hediye ediyorum.(hangisi olduğunu kısa mesajla bana yollayana sürpriz hediyeler var /sakız silgi fln ama çok kaliteliler)

*ayriyetten ali çelen arkadaşıma buraya sığmayacak kadar büyük teşekkür ederim.gecenin köründe diyemlik ettiği frp oyunundan kalkıp sokakta kalmış tanımadığı insanlara yardım ettiği için.ne varsa alilerde var.ali may arkadaşımın da dediği gibi.''bütün aliler bey bazı isimli lazımdeğil beyler patates''(alibeyköy ve alibey adasından anlamalıydım bütün alilerin bey olduğunu)
buldum buldum murat göğebakan'dan kara gözlüm sen de yalancı çıktın şarkısını yüksek sesle söyleyin asla pişman olmayacaksınız.

Biri beni durdursun.

ELO SHIY SEVGİSİ.

dipnot yerine kocaman pargraf yazdığım için tüm elo shity okurlarından
özür dilerim.

10.07.2009

Cosby: Neredeyse Düstur Edindiğim Tek Şey Sevilerek Çoğalmak


*dikkatle bakınca cosby ile picasso'nun kuzen olabilceğine inanabilecek olan herkese sincan bölgesinden selamlar.

8.07.2009

Çok Yönlü Dostum Erkinlen San'at Üzerine Mini Bir Söyleşi:

Hazırlayan ve Sunan Elo Shity (arkadaşları yakından tanıma ve tanıtma performansları vol.4) (konuk no:4)

E.S: Sen röportajlara alışıksın Erkinim. Bu insanlara şahane sorular hazırlıyorum bana mısın demiyollar.Baktım elo shitynin havaası kaçtı (kaçmaz da) hemen çok yönlü bir sanatçı olarak gördüğüm ve en takdir ettiğim arkdaşlarım listesinde top 5e girebilecek birilerini düşünürken sen aklıma takıldın. Ve bu korkunç derecede güzide röportajı seninle gerçekleştirmek istedim.
Öncelikle görüşmeyeli nasılsın?

E.G: İyiyim ve beklemekten hoşlanmıyorum. (neyi beklediği büyük bir muamma)


E.S: Peki gelelim asıl konumuza neden sanat değil daha çok sanat erkin?

E.G: Bu konuyu açacağını biliyordum. Her şey yalan Yasemin. Benim için sanat, limana demirlemiş bir gemidir artık. (Ve fransızca bir cümle. Baget.) I DON'T CARE imde bile olmaz.

E.S: Neden beni bir sanatçı olarak görmüyosun ve tanıştığımız ilk günlerden birinde dünya ve varoluş hakkında bir tek ciddi konuşma yaptıktan sonra benimle ciddi herhangi bir dialog içine girmedin?
E.G:Sanat konusunda fikirlerim değişti, artık seni de sanatçı olarak görebilirim. İlk fırsatta beraber bir açılışa gidelim olmaz mı.
O ilk konuşmada bir gazla bildiğim herşeyi anlattım sanırım. Sonrasında diyecek laf bulamamam, suskun kalmam, bil ki ondandır.


E.S: Beylerbeyine getirdiğin Yunanlı manitalar ne alemde? (Özledim onları)

E.G: Beylerbeyi'ndeki evden almadım ben onları, hala evde olabilirler. (eheh şakacı seni)

E.S: Yaser Arafat hakkında neler düşünüyosun?

E.G: O örtünün altına neyi soksan Yaser Arafat oluyor, çok yakın zamanda deneyimledim.

E.S: Ben biliyorum ama okuyucularımız bilmiyor olabilir bize internet üzerinden yürüttüğün intreaktif sanat ortamlarındaki projelerinden biraz bahsedebilir misin?


E.G: Uzun uzun anlatmamak gerekirse, horaley.com, antidig.com, mtaar.com, atolyeonbir.com, mtaar.org şeklinde gidiyor. Kısa süreli olaylardan da siktiret.org var mesela.

E.S: Ne zaman bir sen bir ben bir de Nüvit türkçe sözlü hafif batı müziği projesi yapıcez?(Şu iki genç kızı ellerinden tut hayata bağla di mi?)

E.G: Karaoke çalışmalarımız bende özel bir klasörde duruyor. Sık sık dinleyip Beatles üzerine yaptığımız çeşitlemeleri haz alarak hatırlıyorum. Zamanı gelince iyi bir kayıtla, enerjimiz de uyarsa, içimize de sinerse neden olmasın diyorum. Sevgilerimlen.

Ve E. G diye hitap ettiğim dostum kaçar. Yemin erdim seni de çok seviyorum erkinim.(sevginin bloğu)

imza Fransızca bir kelime söylemesi gerekirse eklair demesini bilen blok

ELO SHITY

5.07.2009

4.07.2009

al sana hafakan*

sevgili elo shity asla asla asla kahverengi bot giymem çünkü tırtıl değilim.(zaten tırtıllar giymiyor onu ama çaktırmayın) artık moda olan 90lar espirieri beni de yoruyor ama ne yapalım gözlerim bu renk boyum bu kadar.kendimi kontrol edemiyorum bu konuda.bir de ağzımdan düşürmediğim dillere pelesenk olmuş tayip sözleri var ki onlardan biri 'daha da davosa gelmem'.kim daha ile başlayan bi cümle kursa arkasından hemen patlatıyorum 'da davosa gelmem' diye.kontrölsüz güç sendromu ile huzursuz bacak sendromu arasında gidip geliyorum.arada bi samimin üzerine su serpiyorum.yaz ayları işte böyle neşe içinde geçip gidiyor.
*beylerbeyinde sıcaktan hafakan basınca kovalara su doldurup ayaklarımızı soktuğumuz o güzel yaz günlerini hasretle kucaklıyorum.