6.12.2011

flawless stability

Her şey hızla değişiyor ve değişime ayak uyduramayanlar hızla dışlanma çizgilerinin üzerinde yürümeye mecbur kalıyorlar.Bu konu ile ilgili çektiğim acıları çok uzun iki cümle ayrıntılandıırmıştım ama elo shity ruhunda değil o yüzden vazgeçtim.
Vazgeçtim ve sildim o cümleleri kusursuz bir kararlılıkla..kusursuz bir kararlılıkla yapabildiğim tek şey söyleyeceklerimi ertelemek ve ben bunla nedense açıkça gurur duyuyorum. Çoğu zaman sinir bozcu bir huy olarak görülüyor etrafımdaki türdeşlerim tarafından.Oysa insan türü gereği gerilimli bir varlıktır ve çoğu kez kusursuz bir kararlıkla vazgeçip söyleyemediklerinin gururudur ona hüzün veren.Ah bir bilseler her gün ne kadar çok onların istediği insan olmayı dilediğimi.
MERHABA hayatıma hoşgeldiniz...En sevdiğim insanlara söylediğim yalanlardan özür dilerim.

*(Nusret belki burdan okuyunca daha az sinirlenirsin stajım şubat ayında kalkacakmış.boyun eğmiş bir yaratık olduğum için her ne kadar sabahları korse takıp yürüyüş yapsam da hüzünlü bakışlarımın üstesinden gelmeyi bir türlü beceremiyorum...)

2.11.2011

7.10.2011

mavişelim

hello shity you are so meaty
Merhaba uygarlıklar tarihi merhaba sembolik mantık iki.
Mantıksız ve matematiğe yatkın biri olmama rağmen matematik bölümünden öğrencilerin yoğunlukla aldığı bir dersi almaktan garip bir zevk duymam ve dersi anlıyor olmam gerçekten çok garip.İnsanlar yaşlandıkça daha zor öğreniyor diyenlere sakın kulak asmayın canlarım.Tabi tüm bunlar bu dönem de tezimi yazmamam için kendi kendimi sabote çalışmalarımın bir parçası da olabilir.Kimseden çekmedim kendimden çektiğim kadar.ah be güzelim Rimbaud iyi demişsin hoş demişsin ben bir başkasıdır diye ama gel bunu bi de bizim müdüre anlat.
Evet bu arada Ayşegül'ün bana sür ama diye verdiği mavi ojeyi sürerken kendimi yakaladım.Ayşegülcüğümün sözlerini her zaman dinlerim.Geç de olsa...Bütün öğrencilerim küçük sırlardaki Heves'in ojesi diye tüm dönem boyunca beceriksizce sürdükleri için bi nebze tiksinmiştim ama şimdi iyi geldi.
Siz siz olun yurtdışı gezilerinizde çok sevdiğiniz bir müzisyenin konserini kaçırmayın,sonra bünyede derin üzüntüler yaratıyor anlamsız yere benden söylemesi.*

*Berlin'de kapısına kadar gidip geç kaldığım için içeri girmeye cesaret edemediğim Laura Veirs hanımefendiden özür dilerim.Ne kadar severim sizi oysa.


16.06.2011

tey tey

Merheba
Eğer ' o ' ben ya da çok yakın bi arkadaşım değilse kısa saçlı ya da küt saçlı kadın asla sevmem hemen bok atarım.ama 40 yaş üzeri ise iş değişir o zaman saygı duyarım.Ne alaka bilmiyorum şimdi bi boşluk oldu ya hayatıma eski günlerdeki gibi serzenmelerli blog yazıları yazmaya başlamak için çok uygun zamanlamalar.Bu ahval ve şeraitten ötürü ıptıs.
Gelelim hayatıma...
Mesela gün geçmesin ki Nuran Ç yeni bir telaşe ile gelmesin yeni bir tatil gününe daha usta sesleri yağlıboya kokusu alınteri ile başlamayalım işte böyle zamanlarda içimden genelde ağlamak geliyor.
İçimden çok saçma zamanlarda ağlamak geldiğini ise dünya bilir mesela spiderman 2
En iyisi bu gün ne giysem izlemek(Şaka şaka tez yazıcam)
Bol dopaminli günler dilerim.

6.02.2011

down by the water

çok mutluydum uyanır uyanmaz önce james'den dr hellier akabinde blur'dan fool's day çalmış idi.bunu yapan tabi ki eskişehir yer yüzündeki herhangi bir radyo değil winnap şafılımdı.adeta dün gece çektiğim tüm acıları bir kenara atmış akın'ın en sevdiği dostu nusret için göndereceği parayı alabilmek için iban nomu işbankasından öğrenmek bile işkence gibi gelmemişti.(münferit işlerdeki başarısızlığım akın numaranın yanlış olduğunu ve ankaradan yeniden deneyeceğini belirtti cevab veremedim) olsun yine de hiç üzülmedim ne gece 3'te uyumuş olmam ne de dün gece sinirlerimi bozmuş olan alo 185 hattındaki kendince iyi niyetli adam gelyordu aklıma..
çünkü o anda da i am kloot'dan lately çalmaktaydı.what abaout god dedi gibime geldi şarkının sözü.seneler önce olan i am kloot konserinde en yakın dostuma yaptığım dünyanın en büyük kötülüğü hiç mi hiç aklıma gelmedi.çünkü üzerine kibariye çalan winnapım beni mutlu etmek için içinde arta kalan tüm müzikleri kullanıyor gibiydi.harddiskimin çöktüğü bile aklıma gelmemişti.ne 5 senelik müzik arşivi ne anılarla tüm o güzel üniversite yılları istanbul fotoğrafları muziplikleri geldi aklıma.evet her şey yolundaydı aynaya baktığımda gördüğüm yağlı saçlı bir kız değil koyu siyah saçlı hafif dalgalı fön çekilmiş dünyanın en güzel kadınlarından ikincisi olmalıydı.ta ki geçen ay boyunca keçi boku kıvamında kakalar üretip dupalac, aktivya, kuru kayısı gibi bir takım kolay yapıtrıcı maddeleri kullanana kadar yaptığım en iyi kakayı yapmaya başlayana kadar.EVET DAHA MUTLU OLAMAZDIM.işe başladığım günden beri yapabilmeyi başardığım en güzel kıvamlı ve kokulu kakayı yapıyordum.tek üzücü nokta gece alo 185 çalışanının takdiklerini hiç sorguamadan uygulayıp kartın üzerine tükürdükten sonra etek pantol ne varsa üzerinizde ona sürün şimdi takmayı deneyin uyarısını birebir uygulayıp sonuç alamadığımı hatırlayana kadar. ama iyki nuran çubukçu ile yaşıyordum çünk bir yerlerde kesilen sular için sadece annelerin saklayabileceği sulardan istif etmişti. canım annem.sonuçta küçük bir bok parçası asılı kaldı klozette su bile dayanamadı o güzel haşmetli kakamın hepsini öylece kanalizasyona teslim etmeye.su kesikliği halen devam ediyordu ve 10 snde bir duyulan o acı uyarı sesini unutmaya çalıştığımı hatırlayarak güne MERHABA dedim.