29.08.2009

23.08.2009

thank you i love you(ince sesli söyleyiş)

sevgili elo shity sürekli yeni gündemlere ve skandallara koştuğum, bir istanbul maceramın daha sonuna gelirken özür dileme listemin epey kabarıklaştığını farkederek özür ve sevgi faslımı bu bölümlük es geçme kararı aldım.ittirmelerle yaşıyorum. huzuru oruçta bulacağıma inanasım var.
en çok merve ve serkan çiftini darladığım için ilerleyen bölümlerde onlara bir kıyak geçme projem gündemde.nüvit beni hemstırla beraber çalışma odasına kapadı,kendi odasında friends dizisine kilitlendi.(en yakın arkadaşına duyulan özlem de bi raddeye kadarimiş) bu gün 10 lira bayıldığımız falcıya göre hayatım 2 buçuk ay sonra düzelecekmiş müjdemi isterim.(gereksiz para harcmaları kafasından kopmak gerek) onun dışında uzun zamandır sinemya gitmedik hadi bi gidelim diyerek seçilen filmlerin de yalan olduğunu söylemeden edemiycim. memet günsürün başrolünü oynadığı(başka hiç bir şey göremediğim film) italyano filminde en az 8 kere 'ben itlyanım' diyerek gerçeklik etkisini yiritdiğineyse iki gözümle şahit oldum. bu günlük bu kadar, sevgiyle kalın.sevgiler.esenlkler ve bir takım hoş çakal sözcüklerini içinizden geçirmeyi asla unutmayın.

16.08.2009

you don't miss your lover 'til they're waving goodbye.


en sevdiğim özlü söz: asil azmaz,bal kokmaz.

mutlu pazarlar canlar!
yine en az üç kişiye söz verip evde oturmayı tercih ettiğim pazar günlerden birinde karşınızda olmaktan gurur duyuyorum. yaptığım araştırmalar sonucu bu yaza damgasını vuran şarkıya çok yaklaştım ama hala kararım kesin değil.ağustosun 30'unda bir basın açıklamasıyla yaza damgasını vuran şarkıyı beyan edebilirim.ya da etmem zaten pek de umrunuzda değil biliyorum.
en az shaquille o neal'i (o kadar zor yazdım ki ismini ) sevdiğim kadar jet lee'yi de seviyorum.ikisi de çok iyi insanlar.özellikle jet lee çok iyi kalpli bir insan.(afetzedelere 42 milyon dolar yardım yapmak her babayiğidin harcı değil)
*şovsal harketler yapmak zorunda kaldığım tüm ortamlardan özür dilerim.tribünler benim işim geriye kalan tüm coolluklar için mastercard.

14.08.2009

think thank

winter şarkısı part 2
I want the days to come, I want these sleepless nights to end
I lie here thinking how I lost you to all your stupid friends
You made me feel so foolish for the twenty-second time
Your love might be the last time that I try
+++++ +++++
Don't know if I'll make it through this winter without you on my own
I waited here for you forever, I can't believe you'd go
I may not have the answers, but I'd rather never know
Your love was such a heavy, heavy blow
+++++ ++++++
Goodnight my love, you seemed so nice 'til I knew you better
Now I can tell you're always thinking twice about what might be better
On the outside, there's no conscience, you're a victim of your cautiousness
You don't try, you just lie there hoping that someone will come to make it right

Meali:
gelecek günleri istiyorum bu uykusuz gecelerin bitmesini
burda uzanıp düşünüyorum seni nasıl kaybederim senin o aptal arkadaşlarına karşı.
sen benim kendimi en az yirmi saniyeliğine aptal gibi hissetmeme neden oldun (şarkının en can alıcı sözü)
ve senin aşkın belki de benim denediğim son aşk olacak.
bilmiyorum bu kış sensiz yapıp yapamayacağımı kendi başıma.(belden aşağı espri yapmak istemiyorum)
seni burda sonsuza kadar bekledim gitmene inanamadım.
belki cevaplara sahip değilim ama bilmemeyi tercih ederim.
senin aşkın çok ağırdı ağır bir darbe, bir saldırı, yumruk gibi.
iyi geceler aşkım, seni daha iyi tanıyana kadar çok iyi görünüyorsun. (hiç anlamadım bu sözü)
şimdi sana açıklayabilirim her zaman iki kere iki kişi için düşünmenin gerekliliğinin neden daha iyi olduğunu. (bakın nasıl açıklayacak)
dışarlarda asla vicdan yok, ve sen tedbirinin kurbanı oldun bebeyim (bunu da anlamadım)
denemedin, denemiyorsun sadece orda öylece umut ediyorsun birinin gelip işleri yoluna sokmasını.

i'm kamber but it's ok!

dün sabah bir takım coşkulu taşkın olaylar yaşadım.ödemeli yapan ptt çalışanıyla iletişim çabalarıyla başlayan günüm, nihayet işten çıkarılma ile sona erdi.her iş ayrılığı konuşması sonrası önce hafif bir rahatlama duyup akabinde kendimi günlerce uyumaktan alamadığım da doğru.(ayrılıklardan hoşlanmıyorum,bütün sevgililerim ve çalıştığım bütün işler hep birlikte olalım istiyorum.sabah kalkıp bandoya gideyim iki saat garsonluk yapayım akabinde koşarak bir stkda çalışayım kendimi zinde hissedeyim bu esnada ismi lazım olmayan bir sevgilime çiçek alayım,öğlen onla yemek yiyeyim, sonra akşamüzeri labratuvaar cihazları satarken bi yerden bi yere gitmekte zorlanırsam ismi lazım olmayan başka bir eski sevgilim beni motruyla gideceğim yere bıraksın, akşam süngerde ismi lazım olmayan bir diğer exle bir bira içeyim.gece gelip annemin koynunda uyuyayım istiyorum.çok şey mi istiyorum hayat senden?)
2009'a veda adlı çalışmam pek yakında.
şu an biraz ruh geldi röportaj sıralamamı kafamda belirledim beğenmeyen beri gelsin.

1-nüvit konu: ilişki eksperinden dengeleyici tirikler.
2-pınar konu: kardeşlik ilişkileri ve ortanca çocuk olmanın güçlükleri
3-mine konu: balık burcu kadınlarının düş yaşamları ve kapitalizm eleştirisi
4-umut konu: lades hikayeleri

*müzik yapmak için çıkardığım 15 senelik korgumdan samime yataklık ettiği için özür dilerim.samim elektronik aletlerin üzerinde uyumaya bayııyorsa benim günahım ne?
hepimizin de bildiği gibi sesim çok güzel ama artık ünlü olamayacım gerçeğine de alıştım.
see you another world broz!

11.08.2009

fantastiş /plastiş

bill callahan da cok iyi.(müziksyen olarak)

elo shity'den bir amme hizmeti daha !!!(çik çik çik)
iz bırakan aşk şarkılarını türkçe'ye çeviriyoruz,itinayla yapısını söküp dalgasını veriyoruz,hiç bişeyciğiniz kalmıyor. (aşk zararlı bir şey zaten)
dodos grubundan 'winter' şarkısını özenle terkedilen/terkedilmiş/terkedilecek tüm dostlarım için masaya yatırıyorum.
bu şarkının sözleri şöyle sambampara kontakare.(eh ehe bu saçma sertap erener şarksını hatırlyan varsa beri gelsin/ödül var yine)

Winter
(kış/tatsız günler)

Don't know if I'll make it through this winter without you by my side
Kendi kanımca bu kış sensiz yapabilecekmiyim inan ki bilmiyorum

I waited for you so long while I traveled far and wide
Enginlik ve uzaklık dolu yolculuklar yapıyor iken seni çok bekledim(çok ararsın beni çok çok (kafalar sağ sol /çok çok))

Convinced myself there's no one better, so how can I deny
Kendimi senden daha iyisi olmadığına ikna ettim(iyi kalpli manasında)

Your love, it's like a thorn into my side
Senin aşkın aslına bakarsan benim tarafımdan algılanış biçimi olarak sol loba batan bir diken gibiydi, bir daralmaya benziyordu,üzüntüden başka bir şey değildi

My friends they understand me better but don't whisper goodnight
Dostlarım,onlar beni daha iyi anlıyorlardı ama hiçbiri kulağıma iyi geceler diye fısıldamaz(doğal olarak)

I want a lover and a sister, but we know that's not right
Ben hem bir kardeş hem bir sevgili istedim ama bunu ikimiz de biliyoruz ki bu hiç de doğru bir davranış değildi.(sonraları umursamazca 'kardeşim' dediğin insanlarla da seviştin, canın sağolsun,ensestinin hastası olduk ailece)

You used to listen to my music, I always wondered why
Sen benim müziğimi dinlemeye alışkındın,her zaman neden diye merak ederdim.(tarkandan arka fonda dinlemeye devam ediyoruz 'çok çok çok çok')

I wish I could pretend you make me try
Umarım beni denediğin konularda rol yapabillirim sana karşı.(denedim olmadı)

6.08.2009

yine bir ağustos günü terliyoruz arkdaşlarla..

sürekli aynı çocuk espirilerini yaptığımdan beri içimde bir boşluk var.mesela ne zaman istanbul'a gitmeye niyet etsem niyet eylesem içimden lamba yandı is oldu, tabak düştü tan dedi, annem bana bul dedi bilmecesini hatırlayor, mega hafıza tekniklerinin mega unutma (tartışmasız sinema tarihinin en kötü saçlı kadını) diye bir teknik gerçekten icad edilmiş olsa asla iş yapamayacağını düşünüyorum.
annem kahvaltımızı yaparken 'dengesiz bir insansın zerrin özer gibi uçlarda yaşıyosun' dedi.cevap vermedim.annemdir dedim 'ama en azından onun gibi kahkaha atmadığın için şükrediyorum'* diyerek sözlerini sonlandırdı o an bir anlık bir öfke yaşadım daha sonra sabah sabah henüz patlamamış olan afyonumu patlattığı için gülümseyerek ona teşekkür ettim.iyki varsın anne dedim.zaten en olmadık şeylere sinirlenen bu dengesiz çocuğu senden başka yeryüzündeki hiç bir anne bağrına basamazdı evlat diye dedim.ve bir maceramın daha sonuna geldim.

*yaklaşık 1 haftadır alf gülüşümle cengiz eniştem dahil bir çok insanın sinirlerinin gevşemesine sebep olduğum için tüm sevdiklerimden özür dilerim.