28.04.2010

smiths albümü gibi*

*eda cabbar'a ve küçükken çok iyi bir futbolcu olan cabbar babaya teşekkürler.

Beklenen Röportaj:Eda Cabbar Brüksel'den Bildiriyor!!!

hazırlayan ve sunan:elo shity

völüm 7

konuk no:7

Sevgili dostum Eda,namı diğer edat, namı diğer cabbar,öncelikle bin yıldır görüşemediğimiz (face to face olarak) ve birbirimize attığımız kartların postada kaybolması konularını Tanrının gündemine taşımak istiyorum, kadersel olarak epistemolojik bir kopuş var, bir AB uyum yasası kadar uzağım sana Edam ama bir o kadar da yakın.Ehemeh daha da uzatmadan sorularıma geçmek istiyorum..

E.S:Önceliklen birinci sorum tutuğunu koparan bir insan olmana rağmen (gerek LSE tecrüben gerekse avrupa açılımın) neden biz bu başarıları(kendimi de başarılı bir insan olarak adleddim kurunun yanında) aşk ortamında yakalayamıyoruz sevgili dostum? Bu cesur yeni dünyanın sanayi sonrası erkekleri hakkında samimi olarak neler düşünüyorsun?

E.C: Sevgili Yasemin, öncelikle röportajindaki gecikme icin özür diliyorum. Fakat cesitli afetler sebebiyle biliyorsun dunya sistemi degisik calisiyor. Mesela volkan patladi diye eve donemedigin zamanlar olabilir. Benimde yaptigim rotar tamamiyle dogal etkenler odakli.

Okuyucalarina kendimi yanlis tanitmak istemem. Yeni dunyada ben eski kalmisim gibi bir his gittikce icime yerlesiyor. Bence hersey bastan cikarma kavramina dayaniyor. Her kavramin icini bosalttigimiz gibi, bunu da pas gecmedik. Bu yasamin her yonunde oluyor. Bir vitrin de seni bastan cikartabilir ayni sekilde bir erkekte. Sadece romans denilen donemin hizla ileriye alindigi zamanlar.

Evet yukardakiler cogunu soyleyerek kendimi kandiriyorum. Su an Paris’te kimbilir kac cift opusuyor?

E.S:Son dönemde postmortem erkeklerde başgösteren en büyük ego hastalıklarından biri olan DJlik nosyonu hakkındaki görüşlerini almaktan gurur duyarım.(muzdarip olduğumuz derdin adını koydum) uygunsuz soru

E.C: Ben sana onun yerine bes dakikada nasil yemek yeme ozelligine sahip oldugunu analtayim.Kucukken her kumpirimi ablamla paylasmaya zorlanirdim. Ablam bu sirada butun kumpiri yediginden, ona yetismek adina her gecen gun bu alanda hiz kazandim. Yil 2010 oldugunda butun masayi 10 dakika icinde mideme indirecek guce sahip oldum. Evet, kendimden korkuyorum...

E.S:Sektör olarak moda sana çok yakışan bir çalışma sahası bence aslen, Hüseyin Çağlayan’ın Vöğg reklamındaki tanımı ve moda hakkındaki görüşlerini kısaca bizimle paylaşabilir misin?

E.C:Herseyden uzak kaldigim gibi bu olayi da bilmiyordum. Sayende izleyip iki guldum. Ilk olarak, Huseyin Caglayan’a ingiliz aksani cok yakisiyor demek istiyorum.Moda beni birakali cok oldu Yasemin. Haklisin bir ara o sektore girme konusunda oldukca hevesliydim ama sonra baktim ki on dakikadan fazla kendime bakmayi beceremiyorum. Genede modayi sevebiliriz bence. Gelip giderken iki uc ust bas getiriyor. Sonra bir bakiyorsun cuzdanimi bosaltiyor. Seytan isi demek istiyorum cunku kendisiyle bir ask iliskimiz yok sayilmaz. Modaya inanma modasiz kalma lafi sitene uygun duser mi?

E.S:

Peki gelelim zehra bebek konusuna bu kadar underground bi siteyi nasıl oldu da buldun?(ben biliyorum ama okuyucularımız bilmiyor olabilir) İnternet üzerinde yaptığın araştıma sonuçlarında babanın mükemmel bir çocukluk fotoğrafına da ulaştın izninle bunu da okuyucularımızla paylaşmak isterim. Yine ben biliyorum ama okuyucularımız bilmiyor (we are the world we are the soşılolojists(ben direk telafuz edemiyorum,yabancı okurlarımız için bir kere de sen telafuz et) internetin modern dünyanın insanları üzerindeki etkileri sence neler?

E.C:

Zehra bebek ozel ilgi alanimda yoktu daha onceleri. Kendisini bir takim gazetelerin ikinci sayfasinda gorurdum tabii. Daha sonra yogun tez arastirmalarim sirasinda Google beni bu siteye yonlendirdi. Diyebilirsiniz ki google’a anahtar kelime ne yazdin da Zehra Bebek’i buldun? Orasini kendime sakliyorum. Ilgilenlere mail adresimi verebilirim. (Siteni kotu amaclarim icin kullandigimi sanma Yasemin)

Az once moda icin sarfetmedigim seytan isi tamlamasini internete de kullanabilirim. Teknoloji ozurlu bir insan olsam da internetin faydalarindan pek yararlanildigini dusunmuyorum. Blog dunyasinin yeni kamusal alan oldugunu inaniyorum ama onun disinda bugun nasil delirdim baslikli haberler cok zihin acici olmuyor tabii. Eloshity’yi pur dikkat takip ediyorum o ayri.


E.S:Anti krayst filmi kadar vurucu olmasa da son soruda bir vuruş yaparak hayatında dinlediğin en patetik türk pop şarkısı nedir bunu öğrenmek istiyorum?

E.C:Tabii ki asla yaslanmayan Hakan Peker’in Bir Efsane sarkisi. Oynakligindan patetiklik akiyor.

E.S:Sence bir gün hepimiz avrupada buluşacağız mottosu ve ütopyasının gerçekleşebilme ihtimali nedir?biliyosun bu sene şeytanın bacağını kırarak hepimiz avrupaya açıldık (ne olacağsa) Ve konuyla alakasız olarak seninle ne zaman bir kongrede akademiş sunum yapacağız deluze ve guttari gibi kitap yazacağız edot?(ben cevabı biliyorum ama bir kes de sen yanıt ver:) )

E.C:Coktan gerceklesti bile. Bruksel bir dostluk noktasi olarak mazide kaldi. Gercekten birlige Turkiye’den gelmeyeen kalmadi. Resimleri yollayabilirim ve burada okuyucularinla paylasabilirsin.

Yasemin seninle bir platform kurmak istiyorum. Bunu issizlik donemime denk getirirsem eger

Akademik dunyada beraber yaslanacagiz.Ay lav yu.

Sevgiler…

Elo shity

Not:Soruları beğenmedim şu konuda da soru soracağdın diyonsan bir mail kadar yakınındayım.

14.04.2010

papa m

Sabah evden çıktım.İşe her zamanki kadar geç kalışlı bir vakitteydim. Zaten evden 08.32'de çıkamıyorsam kesin 08.43'e kadar oyalanıyorum ya da 08.54'te 'artık çok geç zaten hava da çok soğuk' diyerek taksiye biniyorumdur.Sabah sıkıcılığını kırabilmek, tüm derdim bu.Aynı insanlarla beklememek,aynı minübüse binmemek için bunu bir oyun olarak görmeye başlamamsa en az zaten gülünecek kadar az olan maaşımın yarısını Zafer Taksiye hibe ettiğim kadar doğru... Ha arada bir Hasan'ı görüyorum o ayrı. Vardiyalı çalıştığı için işten dönüyor ya da işe gidiyor oluyor ama haftada en fazla bir gün karşılaşıyoruz ki burdan her gün başka zaman dilimlerde yol aldığım anlaşılabilir.(dünyanın en matah şeyini yapıyorum çaktırmayın,bi de geçen gün günaydın demek için ali emreyi aradım)
(Hasan hakkında ek bilgi: dedemin telefonu açarken sesini en çok ona benzetebilen üvey oğlu, Hasan ismi garip bir şekilde dedemin babasının da ismi)
Sizin alnayacağınız dev dev sıkıcı bir sörkıleyşın.
Birinci cümleden devam edersek efenim Behiçbey sokakta sıralanmış arbalardan birinin farıyla göz göze geldim...Mahallemizde sıra sıra uzayan araba dizilerinin tek imlediği şey ölümdür. (Cevdet Duru Camiinin önüne sığmayan bir izdiham akla gelir) Böyle zamalarda Behiçbey Sokakla kesişen tüm Adanır Sokak sakinleri gibi ben de yaşlı nüfusu epeyce olan mahellemizden birinin daha göçmüş olduğunu anlarım.Sabah yaşadığım hissin temelinde(çünkü kimse ölmemişti/en azında mahalle içi) muhtemel olalsılıkla daha yatağımdan çıkmadan önce Nadide Hoca'dan gelen 'ders iptal cenazeye katılacağım' mesajı ve onun akabinde evden çıkmadan önce arayan sevgili kuzenim Ceren'in Atilla Amcanın öldüğünü haber vermesi vardı. Bana göreyse tüm bu ölüler bizim camiiden kaldırılmalıydı.
İlginç camii Cevdet Duru, ismi adeta bir Oğuz Atay romanından fırlama gibi.Ender bir biçimde iş dönüşleri yolumu değştirmek için bahçesinden geçiyorum.Sanırım Tanrıya inandığım tek yer orası.

*Haftasonu durup dudurken gelip beni öpen akabinde de makas alan öğrencim ömer mert'e(10),her gün çekine çekine yanıma uğrayıp zekice espiriler yapan buğra oruğ'a(12) ,her ne kadar ona kızsam ve beni teyzesinin kızı gibi görse de masama süpriz notlar bırakan methap çaltı'ya(12) teşekkür ederim.Hayatın kısa olduğunu sanırım çocuklar bizden daha iyi biliyorlar.

11.04.2010

7.04.2010

haya tok ulu

günaydın doğu bloğu
dershanecilik sektörünün zirvesinde işi bıraksam jübilemi nasıl yapabilirim acaba diye düşündüğüm bir sabahtan hepinize merhaba...
her sektörün kendi içinde sıkıntıları var, evet mesela kuruyemiş yiyen müdürün yüzünüze tükürük saçmak suretiyle 'naber lan' demesi gibi...yanlış anlamayın asla kötü bir insan değil kendisi sadece biraz tanımlaması zor samimiyetle saygı yoksunluğu arasında gelgitli tavırları var.hepimiz insanız bazen olur.tükürük de insan için...müdürlük müessesi ile ilgili çeşitli fıkralar aşırı yorumlar için bakınız memurlar.net(dünyanın tarıtşmasız en çirkin web sitesi)
gelelim dünyadan bu günkü isteklerime
1-florasan lamba kaldırılsın.
2-saçlarıyla oynandığında uğur getirildiğine inanılan troller yeniden gündeme gelsin.
3-gıcık gittiğim(gıcık gitmek ne güzel bir öbeksin) veliler mehmet abi tarafından kafalarından ısırılmak suretiyle etkisiz hale getirilsin.
4-mice parade gibi güzel bir anagramım olsun,adı can olsun.